Haberler Üretim-İnovasyon-Finans Paneli Gerçekleştirildi
  • 23.01.2019

Üretim-İnovasyon-Finans Paneli Gerçekleştirildi

Düzce Organize Sanayi Bölgesi (DOSB), Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, Düzce Teknopark ve Teknoloji Transfer Ofisi katkılarıyla DOSB Sosyal Tesisleri’nde, sanayicilere yönelik ‘Üretim-İnovasyon- Finans’ konulu panel düzenlendi. Düzce OSB’de faaliyet gösteren firmalarının temsilcilerinin katıldığı panele konuşmacı olarak Albaraka Portföy Genel Müdür Yardımcısı Avşar Radi Sungurlu, TAKASBANK eski Genel Müdürü Dr. Emin Çatana, Melek Yatırımcı Ağı Kurucusu Mehmet Buldurgan, Düzce Teknopark Genel Müdürü Dr. Özkan Şahin katıldı. Yaklaşık üç saat süren paneli Düzce protokolü, Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Soner Ilık ve sanayiciler izledi.

Düzce Organize Sanayi Bölgesi (DOSB), Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, Düzce Teknopark ve Teknoloji Transfer Ofisi katkılarıyla DOSB Sosyal Tesisleri’nde, sanayicilere yönelik ‘Üretim-İnovasyon- Finans’ konulu panel düzenlendi. Düzce OSB’de faaliyet gösteren firmalarının temsilcilerinin katıldığı panele konuşmacı olarak Albaraka Portföy Genel Müdür Yardımcısı Avşar Radi Sungurlu, TAKASBANK eski Genel Müdürü Dr. Emin Çatana, Melek Yatırımcı Ağı Kurucusu Mehmet Buldurgan, Düzce Teknopark Genel Müdürü Dr. Özkan Şahin katıldı. Yaklaşık üç saat süren paneli Düzce protokolü, Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Soner Ilık ve sanayiciler izledi.

Panelin açılış konuşmasını DOSB Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yirmibeşoğlu yaptı. Konuşmasında dünya genelinde fon akışlarının yavaşladığına dikkat çeken Yirmibeşoğlu özetle şu görüşlere yer verdi “ Dünyadaki teknolojik değişimler, heyecan verici yenilikler, yeni iş modelleri, Endüstri 4.0 derken, dünyada ülkelerin siyasal ve ekonomik bakımdan değişken, belirsiz, karmaşık ve muğlak bir dönemin içine girdiği gözlemliyoruz. Dünya genelinde yakın zamanlarda yaşanan krizler, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere fon akışlarını son iki yılda yavaşlatmaya başlamıştır. Bu durum ülkemiz açısından bankacılık kemsini ve dolayı ile de şirketlerimizi kaynak temini yönünden zorlamaktadır. Talep daralması ile ekonomiyi zorlayan bu durum özellikle hizmet ve imalat sektörünü finans temini açısından oldukça zor duruma sokmuştur. Dünyadaki ve ülkemizdeki bu gelişmeler, toplumumuzu ve şirketlerimizi zorlu bir süreçle karşı karşıya getirmektedir.”

Daha sonra kürsüye gelen Düzce TSO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin de özetle şu görüşleri dile getirdi “  Bildiğiniz üzere nisan 2018 de meclis üyelerimizin teveccühleri ile yeni dönem yönetim kurulumuz göreve başladı. Yönetim kurulumuz,  kanunda yazılı görevlerimizin yanında, üyelerimize yeni iş imkanları ve pazarlar yaratılması, katma değer yaratıcı ve yenilikçi faaliyetleri desteklemek ve bunu teşvik etmek gibi öncelikler üzerinde çalışmayı en önemli misyonu olarak belirledi. Bu yüzden yaptığımız ilk şey üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmek ve sanayi ve üretimimize üniversitemizin destek sağlayacağı bir ortam oluşturmaktı. Sayın rektörümüzün de değerli katkıları  ile bu ortamın büyük ölçüde oluşturulduğuna ve gelişmeye açık hale geldiğine inanıyorum.

Ayrıca yönetime gelir gelmez gerçekleştirdiğimiz diğer bir husus ise bir proje ofisi kurmak olmuştur.bu ofisimiz ile odamızın kurumsal kapasitesini arttırıcı ve üyelerimizin menfaatine olan konularda proje üretmeye çalışıyoruz.örneğin şu anda bir marka mali destek programı kapsamında düzce meslek yüksek okulumuza bir bilgisayar laboratuvarı ve 2 adet 3 eksen cnc makineleri kurduk.önümüzdeki aylarda cnc programlama eğitimleri düzenleyeceğiz.

Ülkemizin içinde bulunduğumuz ekonomik zorluklardan ancak katma değeri yüksek olan ürünleri üreterek  ve ihraç ederek kurtulabiliriz. Bundan 20 yıl önce Türkiye’nin yüksek katma değerli teknolojik ürünlerinin gayri safi milli hasıladaki payı yüzde 2'lerde bulunuyordu. Bugün ise hala bu oran yüzde 2'lerde bulunuyor. Ancak her yıl ortalama yüzde 4-5'lerde büyüdüğümüz halde  ve bu oranın aynı düzeyde kalması bu konuda ciddi bir problemimiz olduğunu gösteriyor.

Düzce olarak , çok geniş sanayi ve üretim alanlarımız mevcut değil, bu durum bizi daha fazla katma değerli üretim yapmamız ve ihraç etmemiz gereğini ortaya çıkarıyor. Bu durum ise inovasyon ve ar-ge konusunda gelişebilmek için her türlü enstrümanı kullanmamızı gerektiriyor. Ayrıca odamız,düzce üniversitesi ve düzce teknopark ile birlikte yürüttüğümüz inovatif girişim kuluçka merkezi programını da desteklediğimizi ve çok önemsediğimizi ifade etmek istiyorum.

Özellikle dış ticaret eğitimi konusunu çok önemsiyoruz ve nitelikli eğitimler düzenlemeye çalışıyoruz. 12-13 mart’ta hazine müsteşarlığı ve ihracatçılar birliği ile koordineli şekilde dış ticaret eğitimi vereceğiz. Buradaki sanayicilerimizi ve ilgili personellerini bu eğitime davet ediyorum.

Bildiğiniz üzere, bu toplantımızın önemli konularından birisi de şirketlerimizin kaynak temini konusunda yaşadığı problemler. Ancak bu probleme farklı açılardan da bakmak gerekiyor. Kaynak temininde yaşanan zorluklar, elde edilen kaynağın da daha rasyonel kullanılmasını çok değerli hale getiriyor.

Misafirlerimiz dünyadaki ve ülkemizdeki fon akışları ve alternatif finansal araçlar konusunda birazdan söz alacaklar, ancak ben birkaç konuda çok kısa bir şekilde düşüncelerimi aktarmak istiyorum.

Türkiye’deki şirketlerin en büyük sorunlarında birisi de sermaye içerisindeki özkaynak oranının çok düşük düzeylerde bulunmasıdır. Bu sorun şirketleri ister istemez borçlanma yoluna gitmeye zorluyor. Böyle bir durumda borcun geri ödenebilmesi için de alınan borcun faizinden daha fazla katma değer yaratmak gerekiyor. Bu başarılamazsa sürecin sonu borçların ödenememesi, zarar beyan edilmesi ve daha kötüsü ise  şirketlerin iflasa kadar sürüklenmesi oluyor. Tabii şirketler kâr elde edince devlet vergi yolu ile kâra ortak oluyor, ancak zarara ortak olmuyor.

Ülkemizde diğer önemli sorunlarından birisinin de aile şirketlerinin  halen kurumsallaşamaması olduğunu düşünüyorum. Bu sorun önemlidir, çünkü zaten kıt olan şirket kaynaklarının verimli kullanılmasını engellemektedir. Avrupa'da ve Amerika Birleşik Devletleri'nde piyasalara hakim olan aileler malumunuzdur, ancak bu aileler kurumsallaşmayı başaran aile şirketlerine sahiptir. Bu şirketler hiyerarşi ile yönetilmiyor, kişiyi değil yapılan işi kontrol eden sistemler kurmuşlar. Fakat biz halen babadan kalma anlayışlar ile şirket yönetmekte ısrar ediyoruz ki bu da maalesef bir kaynak israfı oluşturuyor.

Bu saydığım yaşamakta olduğumuz problemlerden bir kaçı durumunda. Fonların temini ve finansal sorunların çözümü konusunda yeni inonativ  ve modern finansal yaklaşımları acilen kullanıma açmak gerekiyor.bu konuda değerli misafirlerimizin görüş ve önerilerini çok önemsiyorum.

Bu panelin çok yararlı olacağı ve çözüm noktalarında önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.”

Panelin moderatörlüğünü yapan Dr. Emin Çatana, Türkiye ve uluslararası alanda, finans kaynaklarına değindi. Çatana sanayicilerin finans kaynaklarına ulaşabilmeleri için işbirliği yapmaları gerektiğine değindi ve şu görüşlere yer verdi “ Ekonomi içinde finans/para kaynakları bulunmaktadır. Paranın yok olması mümkün değildir. Çeşitli nedenlerle para saklanıyor, sıkılıyor. Bu durum uzun süreli olmaz. Finans temini için sermaye birleşmesinin yapılması gerekir’. Portföy Genel Müdür Yardımcısı Avşar Radi Sungurlu, Melek Yatırımcı Ağı Kurucusu Mehmet Buldurgan ve Düzce Teknopark Genel Müdürü Dr. Özkan Şahin konuşmalarında kendi alanlarındaki faaliyetlerinden ve gözlemlerinden söz ettiler.